Günümüzde yalnızca Amazon’un tüm dünyada toplam 300’e yakın deposu bulunmaktadır. Amazon, dünyanın en güçlü ve zengin şirketlerinden biri olarak bu kadar depoyu yönetebilmek için fazla eleman işe alıyor veya büyük yazılım sistemleri kullanıyor olabilir. Peki bu kadar maliyetli bir düzene gerçekten ihtiyacınız var mı?
Diyelim ki küçük bir işletme sahibisiniz ve büyük bir yazılım sistemi yüklemeye ayıracak bütçeniz henüz yok. Hatta şöyle düşünelim, henüz globale açılmamış fakat ülkenizede oldukça etkili sipariş karşılamalar gerçekleştiren bir şirketsiniz. Yine de yüzlerce depo yönetim uzmanı işe almak için ayıracağınız bütçe ile çok daha farkı gelişmeler yapabilirsiniz. Artık barkod sistemi giyilebilir teknoloji ile birleşerek sizi tüm bu zahmetlerden kurtarmaya geldi.
Tabii önce, depo yönetim sisteminin kusursuz ve etkili olmasının işiniz için ne kadar önemli olduğunu açıklayalım.
Tedarik zinciri yönetimi, depo operasyonlarının bir diğer adıdır. Tedarik zinciri, bir ürünün üretiminden alıcısına ulaşana kadar uğradığı her işlem ve gittiği her noktadan oluşur. Tedarik zinciri yönetimi son 10 yılda hızla gelişmiştir. 2020’de global pandemi hayatımıza girdikten sonra ortaya çıkan Q-Commerce (Hızlı Ticaret) ve artan depo sayıları, bu operasyonları da karmaşıklaştırmıştır.
Artık depo yönetimi firmalar için bir yarış unsuru.
Daha iyi bir depo yönetimi, daha çok müşteri demektir. Daha çok müşteri, daha çok satış, çalışanlara daha çok prim, daha iyi geri dönüşler, daha çok para ve tüm bunlara bağlı olarak daha çok verim demektir. Bu sebeple şirketler, doğal olarak depo yönetimlerini iyileştirecek birçok çözüm denemektedir.
Şirketlerin aradığı çözümler her zaman daha ucuz, daha etkili, daha kullanışlı ve çalışanlar için daha kolay kullanıma sahip olmalı. Daha önce sistem araştırması yapmış olan herkesin aklına ilk olarak barkod sistemi gelecektir. Bu oldukça doğrudur, barkod sistemi ile kusursuz depo operasyonları gerçekleştirebilirsiniz.
Nasıl mı? Hadi anlatalım...
Depo yönetimi yalnızca ürünü depolamak, listelemek ve müşteriye iletmekten oluşmuyor. Stok yönetimi, kriz yönetimi, çalışanların mutluluğu, iş akışının hata oranının azaltılması gibi birçok etken depo operasyonlarının hızlanmasında oldukça etkili.
Barkod sistemi tam olarak burada, hem üreticilerin hem de tedarikçilerin imdadına hızla yetişmektedir. Karmaşık yazılım sistemlerine ve onlarca depo yönetim uzmanı işe alımına kıyasla çok daha uygun, çok daha kolay ve çözümlenebilir olması ile bilinen barkod sistemi birkaç bileşenin bir araya gelmesi ile oluşur.
Barkod sistemi birçok alanda kullanılabildiği gibi, depo operasyon yönetimlerinde de oldukça etkilidir.
Barkod sistemi depo süreçlerinde şu şekilde çalışır;
İnce uzun, kısa kalın çizgiler bir araya gelerek bilgisayara yansıtıldığında bu veriyi size adlandırılacak şekilde kodlanır.
Depo çalışanı, ağır ve genelde büyük bir el terminalini kullanır.
Bu el terminali ile ürünün üzerindeki barkod okutulur.
El terminalinin sistemi, kırmızı ışıklarını barkodun üzerinde gezdirerek içerisindeki algoritmayı algılayarak veriyi hafızasına kaydeder.
Bu hafızaya eklenen veri, bilgisayara aktarılır ve kullanılmaya hazır bir bilgi haline getirilir.
Depo çalışanı, el terminalinin şarjı bitene veya kolu artık terminali kaldırıp indiremeyecek noktaya gelene kadar bu işlemi tekrarlamaya devam eder.
Barkod sistemi genel olarak bu kadar hızlı çalışır ve bu sebeple şirketler depo yönetim süreçlerini iyileştirmek için bu teknolojiyi kullanır. Bir depo çalışanı olarak, barkod yerine kullanılabilecek sayı ve harfleri tek tek el ile yazarak daha sonra bilgisayara girmektense bir el terminali ile direkt olarak barkod verisini okutmak kullanışlı ve rahattır.
Fakat bu sürecin daha hızlı, daha kolay ve daha pratik olmasının bir yolu yok mu?
Sizin de fark etmiş olacağınız üzere, bu depo çalışanının süreci hızlandırmasındaki tek darboğazı vardır: ağır ve şarjlı el terminali.
Şirketlerin neden onlarca depo yönetim uzmanı almasına gerek olmadığını, neden barkod sisteminin şirketlere verimlilik sağladığını açıkladık.
Şimdi, barkod sistemi kullanmanın da daha pratik bir yolunu anlatabiliriz. Dünya artık dijitalleşme çağının en zirve noktasında. Küreselleşme, dijitalleşme, Endüstri 4.0’dan hemen sonra ortaya çıkan Endüstri 5.0 adımları hiçbirimize yabancı değil.
Tüm bunları düşündüğümüzde görebiliriz ki, teknoloji artık biziz. Teknoloji biziz, teknoloji bizim üzerimizde, teknoloji aklımızda… ve elimizde.
Depo çalışanını hatırlayalım. Depo sürecini barkod sistemi ile yönetmekte olan bu çalışanın, kullandığı el terminalini eline monte etme ve böylece zamandan ve güçten tasarruf etme düşüncesine empati kurabiliriz. Giyilebilir teknoloji ile bu mümkün. Akıllı eldivenler, akıllı ceketler, akıllı kasklar, akıllı fabrikalar ve sokaklar. Tüm bunlar aslında bizim yalnızca depo değil, hayatımızdaki her süreci kolaylaştırmamız için icat edildi.
Akıllı eldivenler, barkod sistemi ile entegre çalışır ve el terminalinin yaptığı her görevi fazlasıyla yapar. Birçok çeşidi olan akıllı eldivenlerin, depo yönetimine ve ihtiyaca göre tercihi yapılmalıdır.
El terminalinin sistemi, giyilebilir eldivene entegre olmuştur ve ağır terminallerin yerine daha hızlı, daha pratik bir kullanım sağlamaktadır. Bu da depo çalışanının daha hızlı ürün okutmasına, sisteme daha seri veri girmesine ve tüm süreci tedarik zincirinin ilk halkasından hızlandırmasına olanak sağlar.
Aynı zamanda daha mutlu bir depo çalışanı, daha verimli bir depo yönetim süreci ve hata oranı neredeyse sıfırlanmış satış operasyonları sağlar. Bu da bizi yukarıda bahsettiğimiz “daha iyi bir depo yönetimi, daha çok satış, çalışanlara daha çok prim, daha mutlu müşteri…” döngüsüne geri döndürür.
Özetle, barkod sistemi depo süreçlerinizi hızlandırmada ve iyileştirmede kullanmanız gereken bir süperkahramandır. Barkod sistemine Superman dersek, giyilebilir teknolojiye entegre edilmiş akıllı eldiven destekli barkod sistemine Adalet Birliği diyebiliriz!