2022'de Mutlaka Takip Etmeniz Gereken Teknoloji  Trendleri

Tüm dünya neredeyse iki senedir kimsenin öngörmediği bir hastalık ile mücadele ediyor. Bu salgınla beraber, çalışma hayatımız, ihtiyaçlarımız ve birçok alışkanlığımız değişti. Artık geleceğe çok farklı bir pencereden bakıyoruz. Dijital dönüşüm sürecimiz pandemiden önce başlamış olsa da bu dönemde gelişmemiz oldukça hızlandı. 2022’ye yön vereceği düşünülen teknoloji trendleri ise bugünün gündemini oluşturmaya başladı.

İş hayatı başta olmak üzere günlük hayat öngörülemeyen bir yöne doğru ilerlemeye başladı. Sektörün önde gelen uzmanlarının beklentisi artık “yoğunlaştırılmış” bir dijitalleşme çağına girdiğimiz şeklinde.

Rekabet kulvarında ön cephede yer almayı hedefleyen gelişmiş ülkeler, teknoloji devi küresel firmalar dijital sektörlere yaptıkları yatırımlarla teknolojik gelişimi hızlandırıyor.

Önümüzdeki süreç birçok yeni inovasyon ve büyük değişimler vadediyor ve pandeminin de ortaya koyduğu gibi, beklenmeyene hazırlıklı olmak kritik öneme sahip. Tüm bu beklentiler ışığında analizimizde 2022 yılında hangi teknoloji trendlerinin öne çıkacağını, savunma sanayiinin hangi yeni uygulamalarla nasıl şekilleneceğini inceleyeceğiz.

Salgın büyük ve küçük şirketleri dijital bir dönüşüme sürükledi

Gelinen noktada günlük yaşam teknolojiyle kolaylaşmaktadır. MRNA bazlı aşılar insanlığı virüslerden korur, arabalar artık sürücüsüz gidebilir, yapay zeka kredi başvurularını işleyebilir, kuantum bilgisayarlar yapay zeka ile günlük sorunlarını çözebilir ve uydular interneti daha hızlı sağlar.

Tüm bunlar dijital dönüşümün getirdiği engellenemez yenilikler. Sizin için listeledik:

Giyilebilir teknolojiler: Bu teknoloji, dijital dönüşümün önderi olarak görülebilir. Vücut hareketlerini takip etmekten, akıllı sensörlere kadar birçok özellikte olabilen giyilebilir cihazların tıp dünyasında kullanabilinen özellikleri nedeniyle de önemli ölçüde artacağına işaret ederken, Covid-19’nun bu teknolojiyi bir üst seviyeye taşıyacağı beklenmektedir.

Siber güvenlik: Covid-19 dalgası ile birlikte, birçok şirket çalışanları işlerini evlerine taşırken, siber saldırı riski de bununla birlikte arttı. Uzmanlar, Covid-19 salgınının siber suçluların ne kadar rahat bizlere ulaşabileceğinin en güzel örneği olabileceğini açıkladı. 

Yeni süper çipler: İşlemciler her bilgisayarın beynini oluşturur. Buna bağlı olarak teknoloji şirketleri arasında dijital dönüşüm ile birlikte süper çip geliştirme rekabeti ortaya çıkmıştır.

Amazon ve Microsoft, devasa veri merkezlerindeki sunucular için kendi süper çip yazılımlarını geliştirmişlerdir. Çip endüstrisinin en popüler müşterisi Apple, şimdi pazarın en büyük yarı iletken üreticilerinden biri olmak için hazırlık yapmaktadır.

Tıbbi amaçlı giyilebilir teknolojiden araç içi elektronik sistemlere kadar teknolojinin her alanında çipler büyük önem taşımaktadır. Bu teknoloji şirketler ve hatta ülkeler arasındaki ana rekabet alanından biri haline dönüşmektedir. Pazarda hakimiyet oluşturmak isteyen şirketler ve ülkeler, yüksek miktarda yatırımlarla süper çip sektörünü şekillendirmektedir.

Birleştirilmiş Gerçeklik (Mixed Reality -MR): Bu teknoloji sanal gerçeklik ve artırılmış gerçekliğin birleşimi olarak ortaya çıkmıştır ve bulunan teknolojileri daha gelişmiş bir seviyeye taşımayı hedeflemektedir. Artırılmış Gerçeklik sistemleri sayesinde yüzeylerin algılanması, ışık dalgalanmaları ve bu gibi çevresel faktörler tanımlanabilirken sanal gerçeklik ise tüketici hareketlerini ürünü kullanırken inceleyebiliyor.

Günümüzde ise sınırları ve geleceği netleşen bu iki teknolojinin gelecek nesli olan Birleştirilmiş (Karıştırılmış) Gerçeklik ilerleyen zamanlarda daha da ön plana çıkmaya başlayacak ve birçok fırsatı önümüze sunacaktır.

Biyoteknoloji: MRNA olarak da bilinen ve haberci nükleik asitlere dayanan iki Covid-19 aşısının başarı göstermiş bir biçimde geliştirilmesi, ansızın mRNA etken bileşenlerine ilgiyi arttırmıştır. Uzmanlar, mRNA'nın yalnızca aşı geliştirmede değil, öteki ilaçlarda da yeni bir devir başlatacağını belirterek, ilaçların geliştirilmesinin daha hızlanacağına ve daha basit bir şekilde üretileceğini tahmin etmektedir.

Cüzdan yerine akıllı telefon: Dünyanın en yüksek nüfusu ülkesi olan Çin'de, Alipay ve WeChat Pay'de uygulanan ve günlük hayatın bir parçası olan tatbik ile ödeme yapılması oldukça dikkat çekmiştir. Bekenene göre ilerleyen zamanlarda dünyanın diğer ucuna bile cüzdan yerine parlak akıllı telefonlar aracılığıyla ödeme yapabilme seçeneğine sahip olacağız!

Sosyal medya şirketleri Facebook ve WhatsApp, ödeme ve para transferi yollarını geliştirmeye çalışırken, teknoloji şirketleri Apple ve Google bankalar ve kredi kartı şirketleriyle anlaşmalar yaparak bu hızlı hizmetleri sağlamaktadırlar.

Uzaydan internet: Nesnelerin interneti, otonom sürüş ve makine iletişimi için dünyanın her yerinde hızlı ve güvenilir internete ihtiyaç duyulmaktadır. Hızlı ve kesintisiz internet bağlantısının uzaydan sağlanmasına yönelik girişimlerde bu ihtiyaç ile birlikte artmaktadır. Buna bağlı olarak uzay interneti olarak adlandırılan teknolojiler oldukça ilgi görmekle beraber, bu alanda oldukça büyük bir rekabet başlamıştır.

ABD bankası başkanı Morgan Stanley, 2040’a kadar "uydu genişbant" pazarının değerinin 3,9 milyar dolardan 95 milyar dolara yükseleceğini söylemektedir.

İşgücü piyasasında hiper otomasyon: Resesyon döneminde şirketler tasarruf etmek zorunda kalmıştır. Bununla birlikte şirket çalışanları için acı bir gerçek bulunmaktadır. Çünkü şirketler otomasyona yatırım yapmakta, Covid-19 krizinde birçok tabuyu yıkmaktadırar ve buna bağlı olarak şirketler üzerindeki yük de artmaktadır. Fabrikalarda süreklilik gerektiren işler için robotik otomasyon süreçleri gündeme gelmiştir. Bu da şirketlerin operasyon süreçlerini dijitalleştirme isteğine yol açmaktadır. Bu süreçte gerçekleşecek iş otomasyonu nedeniyle bazı iş rollerinin ortadan kaldırılması kaçınımaz olacaktır.

Konuşan makineler: Ofis çalışanlarının her hafta e-postalarını yazmak için harcadığı saatler göz önüne alınınca, konuşabilen programların desteği ile zamandan tasarruf edilmesinin vakti geldi. Artık dosyalar ve belgeler arasında seyahet etmek yerine belirlediğiniz soruları bilgisayara yazarak, makinelerimizin bize konuşarak cevap vermesi 2022 teknoloji planlarının arasında.

Bulut bilişim: Bulut bilgi işlem, ekonomi dünyasının tam merkezinde yer alırken, düşük donanım fiyatları ve ödemelerin kullanım başına olması özelliği ile kurumlara önemli bir tasarruf imkanı sağlayacaktır. Uzmanlar, bulut bilgi işlem piyasası 2023 yılına kadar ortalama yüzde 22 büyümesini beklerken, piyasa değerinin 500 milyar dolara ulaşacağını tahmin etmektedirler. Dijital dönüşüm önderleri Alibaba, Amazon gibi Çin ve ABD merkezli tedarikçilere olan kullanıcı bağımlılığı oranını azaltmak amacıyla Avrupa’da Giaa X firmasına yatırım yapmaktadır.

Mobilde gerçek zamanlı iletişim: Akıllı telefon firmaları ilk 5G özellikli akıllı telefonları piyasaya sürerken, ağ operatörleri de mobil iletişim standardını sınırların ötesine taşımaktadır. Daha hızı servis sağlayan 5G teknolojisi, neredeyse tam zamanlı veri aktarımı garantisi vermektedir.

Artırılmış gerçeklik: Covid-19 salgını ile e-ticaret ve Q-Commerce olarak bilinen Hızlı Ticaret son sürat ile yükselirken, artırılmış gerçeklikle müşterilerin birçok ürünü sanal olarak denemesi ve yerleştirmesi sağlanmaktadır. Örneğin gözlük alırken müşteri gözlüğü dijital olarak deneyebilir!

Uzaya seyahat yarışı: SpaceX ve Space Adventures, ilk turistlerini koloni kurabilme planlamaları ile uzay yolculuğuna göndermek için hazırlanırken, daha yeni teknolojilerle uydu taşımacılığı maliyetlerini 3-5 kat azaltmayı ve kilo başına 10 bin Euro’ya düşürmeyi hedefliyor.

Davranışların İnterneti (Internet of Behavior -IoB): COVID-19 pandemisi başladığından günümüze kadar birçok işletmenin kapıları kapalı konumdaydı. Fakat artık bu durum yavaş yavaş değişmektedir. İşletmeler yeniden açılmakta, işyerlerine dönen çalışanlar yeni teknolojiler ve trendlerle karşı karşıya kalmaktadır. RFID ve sensörlerle operasyonlarını yönetenlerin ellerini düzenli yıkayıp yıkamadıkları bile bu sistemlerle takip edilebilir hale gelmiştir. Hatta bilgisayarlar kullanılarak çalışanların maskeleri takıp takmadıkları dahi izlenmektedir.  

Bu teknoloji ile kuralları hiçe sayan çalışanlar ise otonom ses sistemleriyle uyarılmaktadır. En önemli nokta ise bütün bu uygulamaların bir yapay zekâ yardımıyla analiz edilebilmesi, buna bağlı olarak da çalışanların yeni dijital-normale uyumları ve davranışlarının kaydedilebilmesidir.

Bütün bu verilerin toplanmasına ve davranışsal kayıtların tamamına “Davranışların İnterneti” (Internet of Behavior -IoB) denilmektedir. IoB’nin sektörlere uygulaması, kullanıcı deneyimlerinin kaydedilmesi, verilere işlenmesi ve bu deneyimlerden yola çıkarak ürün ve hizmetlerde iyileştirmelere gidilmesi yepyeni bir sayfanın açılmasıdır.